Özellikle internette dolaşan ve “mucize diyet” şeklinde sunulan birçok beslenme programının sonu hüsranla bitebiliyor. Genellikle hızlı kilo verme sözü veren ve çoğu zaman sağlığı bozan birçok diyet arasında yolunuzu bulmak pek de kolay değil.
Hastalıkların daha yoğun yaşandığı kış mevsimi yaklaşırken, çoğu kişi sadece kilo vermek değil, aynı zamanda bağışıklığını güçlendirmek ve genel sağlık durumunu iyileştirmek anlamına da gelen forma girmek için bir beslenme programı arıyor.
Bugün, birbirinden farklı, ancak hepsi sağlam bir bilimsel temeli paylaşan 4 diyeti veya beslenme tarzını açıklayacağız. Zayıflatıcı olmalarının yanı sıra, aynı zamanda sağlığı güçlendirmeyi de garantiliyorlar.
Akdeniz diyeti
Akdeniz diyeti, özellikle kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon, obezite ve bazı kanser türlerinin önlenmesi için bilim tarafından sağlık için en iyisi olarak kabul edilen beslenme tarzıdır.
Kilo verme diyeti değildir, yani doğru takip edildiğinde günlük ihtiyaç için gerekli olan kaloriyi verir. Ancak, yiyecek miktarlarını sınırlandırarak ve fiziksel aktiviteyi artırarak, biraz düşük kalorili bir yaklaşımla yapılırsa, kilo vermenizi de sağlayabilir.
Akdeniz diyetinde kepekli tahıllar, meyve ve sebzeler, sızma zeytinyağı, az yağlı süt ürünleri gibi her gün tüketilecek yiyecekler ve su ve bitki çayları temel olarak görülür.
Somon ve uskumru gibi yağlı balıklar, beyaz et, yumurta ve baklagiller haftada 3 kez yenecek yiyeceklerdir. Haftada en fazla bir kez tüketilecekler ise kırmızı veya işlenmiş etlerdir. Ara sıra yenilecek gıdalar arasında ise tatlılar bulunur.
Buna ek olarak, her gün yaşınıza uygun fiziksel aktivite yapın, ürünlerin çeşitliliğine ve mevsimselliğine dikkat edin.
DASH diyeti
Hipertansiyona karşı diyet yaklaşımlarının kısaltması olan DASH, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından önerilen ve ilk kez 1997 yılında tansiyonun farklı etkilerini doğrulamayı amaçlayan bir araştırmada test edilen bir diyettir.
Akdeniz diyetinin ilkelerine dayanır ve meyve ve sebzeler, tam tahıllardan elde edilen karbonhidratlar, süt ürünleri, balık, beyaz et ve bitkisel yağlardan oluşur.
Kırmızı etin, hayvansal yağların, şekerin ve alkolün azaltılmasının veya tüketiminden tamamen kaçınılmasının yanı sıra sofra tuzu kullanımının azaltılması da (günde maksimum 2,4 gram) önemlidir.
Beslenme yoluyla tansiyon kontrolü yalnızca tuzun azaltılmasıyla değil, aynı zamanda kanda yağ oranını artırabilen, daha yoğun hale getirebilen ve kalbi daha fazla zorlayan hayvansal yağların (doymuş) tüketiminin azaltılmasıyla sağlanır.
Aralıklı oruç diyeti
Oruç, esas olarak dini nedenlerle gerçekleştirilen bir ibadettir.
Ancak bilimsel çalılşmalar oruç tutmanın sağlık yararlarının çok olduğunu göstermiştir. Daha uzun ömür, kanser riskinin azalması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, daha sağlıklı kemikler ve iltihaplı hastalıkların azalması orucun faydalarından bazılarıdır.
Ancak oruç, şiddetli ve zayıflatıcı olmamalı ve bir beslenme uzmanına danıştıktan sonra uygulanmalıdır.
Oruç 18 saatten fazla sürdüğünde, vücut glikojen formunda bulunan glikozun enerji rezervlerini kullanır. Ancak bu, bazı durumlarda metabolik sorunlara neden olabilir.
Ancak, oruç sadece akşam yemeğini atlamaktan ibaretse, kahvaltı, öğle yemeği ve atıştırmalıklar aşırıya kaçmadan düzenli olarak alınıyorsa glikojen depoları bozulmadan kalır ve çok fazla fedakarlık yapmadan yavaş yavaş ve istikrarlı bir şekilde kilo verilir. Çünkü her öğünde daha az yemek yemektense bir öğünü atlamak daha kolaydır.
Aralıklı oruç aynı zamanda detoks edici etkiye sahiptir, kan şekeri ve kolesterolün düşürülmesini ve trigliserit kontrolünü sağlar.
Flexitarian diyet
2019 yılında bilimsel dergi The Lancet, insan ve gezegen sağlığı için ideal olarak tanımlanan, bitkisel gıdalara ve yoğun olarak yetiştirilen hayvansal gıdalara dayalı esnek diyet önerdi.
Yüzde 80 vejetaryen ve esnek olan bu diyet, yüksek kalitede besinlerden oluşur. Et, balık, süt ve yumurtaların ara sıra tüketilmesini sağlar.
Ayrıca iki haftada 3-4 kilo vermeyi vaat ediyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde ünlüler arasında oldukça popülerdir.
Özellikle baklagiller ve kabuklu kuruyemişler olmak üzere daha fazla bitkisel protein içerir ancak Akdeniz diyeti ilkelerine dayanmaktadır. Ancak, özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve ileri yaştakiler için önemli kalsiyum kaynakları olan süt ve yoğurt daha az bulunur.