Türkiye seçimlere gerçek giderken önderler ortasında da vakit zaman atışma da yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde katıldığı bir canlı yayında İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’e yönelik, “Biz bir şeye yapıyoruz dersek biz bunu yaparız Meral Hanım. Bizim ismimize dikkat et. Benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan’a da dikkat et. Tayyip ismine de dikkat et. Konuşurken buna nazaran konuş” dedi.
AKŞENER’DEN ERDOĞAN’A PAPATYA ÇAYI ÖNERİSİ
Akşener ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını paylaşarak Twitter’dan “papatya çayı” teklifinde bulundu. Akşener “Giderayak seni çok gergin gördüm Recep Beyefendi. Akşamları papatya çayı iç, yeterli gelir” tabirlerini kullandı.
ERDOĞAN’DAN AKŞENER’E YANIT
Elazığ’da Afet Konutları Temel Atma ve Toplumsal Konutlar Anahtar Teslim Töreni’nde açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener’e karşılık verdi. Erdoğan, “Biz papatya çayını ne vakit içeceğimizi çok âlâ biliriz. Sana da rezene çayı öneririz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Şubat’ta kaybettiğimiz her vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbime hamd olsun o afeti yaşadığımızda burada geldiğimde ne haldeydi, fakat artık ne hale geldi. Çok değerli adımlar attı. 3,3 milyon insanımızı TOKİ vasıtasıyla inançlı meskenlere taşıdık. Tabi bu işler hem vakit alıyor hem de önemli kaynak gerektiriyor. Daha evvel Elazığ başta olmak üzere çeşitli kentlerde yaşanan felaketler, yangınlar sonlu bir yerde gerçekleştiği için yaraları süratli bir formda sarmıştık. Fakat 6 Şubat sarsıntısında etkilediği alan ve yıkım gücü ile bize her şeyi tekrar hatırlattı. Sarsıntılar bizim hazırlıklarımızı bitirmemizi beklemiyor.
“BİR YILDA 319 BİN KONUTU TAMAMLAYACAĞIZ”
Bir yılda 319 bin konutun imalini tamamlamayı hedefliyoruz. Elazığ’da yapacağımız 505’in temelini bugün atıyoruz. Emelimiz 1 yıl içinde 319 bin konut ve köy meskenini hak sahiplerine teslim ederek sarsıntı bölgesindeki kentlerimizi ayağa kaldırmaktır. Motamot burada olduğu üzere. Sizin gözlerinize bakıyorum, sizler şimdiden 14 Mayıs’ı okuyorsunuz. Toplanıp dağılanlarla değil kelam verip de yapanlarla beraberiz. Taban arka 3 olarak inşa edeceğimiz konutları adeta yeni mahalleler yeni ilçeler üzere tasarlıyoruz. Tarihine kültürüne toplumsal ve ticari gereksinimlerine uygun olarak ihya ediyoruz. Bay bay Kemal senin önünde kaç konut var sanki? Senin büyükşehir belediyelerin kaç konut yaptı? İzmir’de ne yaptılar? Antalya’da ne yaptılar? Yalnızca laf. Biz yaptık biz.
“KANAL İSTANBUL’UN ÖNÜNÜ KESEMEYECEKSİNİZ”
Bu ülkede yapılan her işe karşı çıkmayı maharet sana bir kesim var. Kimdir bu? CHP. Meslekleri budur. Geçmişte havalimanlarından fabrikalara her mevzuda bu kesitin şirretçe yürüttüğü bu kampanyalara maruz kaldık. Vaktimizin bir kısmını iş yapmaya bir kısmını da mecburen önümüzü tıkamaya çalışanlarla uğraşa ayırdık. Marmaray’da engellemeye çalıştılar, ancak dinlemedik. Vurduk geçtik. Avrasya Tüneli’ni yaptık mı? Yavuz Sultan Köprüsü’nü yaptık mı? Artık de Kanal İstanbul’un önünü kesmeye çalışıyorlar. Bay bay Kemal kesemeyeceksin. Kent hastanelerimizin önünü kesmek istediler. Togg ile ilgili tartışmalarda da bunu görüyoruz. Kardeşlerim yalnızca İstanbul’da Çam Sakura Hastanesi, Pakize Hanım hastanesi… Bunlar bile bizim vakitle yarıştığımız hastaneler olmuştur.
“BİZİM LGBT İLE İŞİMİZ YOK”
Hanımefendi senin aklın bu işlere ermez. Biz papatya çayının ne vakit içileceğini de biliriz lakin sana rezeneyi tavsiye ederiz. Kiminle uğraşacağını çok yeterli bilmen lazım. Bay bay Kemal sahra hastanesi diyor bir de baktık Adana’da çadır kurmuşlar. Onu da hastane diye yutturmaya çalışmışlar. Biz binlerce yataklı hastaneleri rekor müddetlerde devreye aldık. Sarsıntı bölgesinde muhtaçlık duyulan her hastaneyi de 1 yıl içinde faaliyete geçirmek için size kelamımız var. Ne kelam verdiysek yerine getirmiş bir hükümet olarak bunu da yapacağız. Yapılanları inkar edecek, emperyalistlerden medet umacak kadar gözlerini hırs bürümüş olanlara karşın başaracağız. Bay bay Kemal teröristlerle koyun koyunasın, düzgün masaya oturdun. Bay bay Kemal’e Kandil’den selam geliyor. Birlikte yürüyeceğiz diyorlar. Türkiye’de terör örgütlerinin en çok saldırdığı parti AK Parti’dir. Hepsini de biliyoruz hepsi de aklımızda ve kalbimizde. Her kim bu mevzuda AK Parti’nin ve bizim ismimizi ağzına alırsa karşısında milleti bulur, gakkoşları bulur. Onlar hayali makamlar dağıtmaya, gökkuşağı renklerine bürünmeye devam etsinler. Bizim LGBT ile işimiz yok.”